Citrus aurantium
  • Türkçe Adı: Turunç
  • İngilizce Adı: Bitter orange
  • En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Anavatanı tropikal Asya olan bu bitki, sonraları özellikle Akdeniz bölgesi de dahil olmak üzere, dünyada yaygın olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. 
Kullanılabilir Kısımlar: Bitkinin en yaygın kullanılan kısımları meyve, meyve kabuğu ve bitkiden elde edilen uçucu yağ’dır. Daha seyrek olarak bitkinin çiçek ve tohumları da medikal amaçlar için kullanılmaktadır.

İçeriğindeki Bileşenler: 
  • Bitkinin kabuğundaki bileşenler: Uçucu yağ (limonen, nerol,  geraniol, linalil asetat, neril asetet, geranil asetet, sitronelil asetet, metil antranilat vs..), flavonoidler (nohesperidin, dihidrokalkon, naringin ve sinensetin, nobiletin ve tangerin gibi lipofilik bileşenler içermektedir) ve furanokumarinler başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
  • Bitkinin çiçeği ve çiçeğinden elde edilen uçucu yağ: Uçucu yağ (linalol, linalil asetat, alfa pinenler, limonen ve nerol), metil antranilat, limonoidler ve flavonoidler başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.
Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Turunç ve turunç meyvesi kabuğu,  adrenerjik agonistler olan (adrenerjik agonistler, çok genel anlamda adrenalinle benzer etki göstererek sempatik sinir sistemini uyaran maddeler veya bileşenler olarak tanımlanabilir) sinefrin ve oktapamin gibi bileşenler içerir. Oktapoamin, norepinefrine (noradrenalin), sinepinefrin ise epinefrine (adrenalin) benzemektedir.  Oktapamin ve sinepinefrin adlı bileşenlerin vücuttaki yağ hücrelerinin parçalanmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Ancak yapılan ilk araştırmalar sonucu bu maddelerin vücutta aşırı miktarda bulunmasının, migren ve başağrılarına yol açabileceği de ortaya çıkmıştır.

Turuncun kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri, yapılan bazı çalışmalar sayesinde araştırılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda kafein ile beraber kullanılan turuncun, sistolik ve diastolik kan basıncını (halk arasında büyük ve küçük tansiyon olarak bilinir) ve kalp atım hızını yükseltebileceği ortaya çıkmıştır. Yapılan çalışmalarda %6 sinepinefrin içeren (54 mg), 900 mg.lık turunç  tüketiminin, sağlıklı ve genç insanlardaki sistolik ve diastolik kan basıncı ile kalp atım hızını 5 saat gibi bir süre için yükselttiği ortaya çıkmıştır. Ancak 450 mg.lık turuncun tansiyon ve kalp atım hızı üzerinde bahsedildiği gibi bir etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.

Turuncun norepinefrin içeriğinden dolayı antidepresan etkileri olabileceği de düşünülmektedir (Bazı antideprasan ilaçların etkin maddesi norepinefrin’dir). Bunun yanı sıra antispazmolitik etkisi sayesinde hazımsızlık gibi bazı problemlere karşı da etkili olabileceği sanılmaktadır. Turuncun ayrıca antimikrobiyal etkisi ile mikrop öldürücü olduğu ve sinekleri kovmada da kullanıldığı bilinmektedir.

Turuncun, içerdiği naringin ve nobiletin bileşenleri sayesinde antienflamatuar etki, neohesperidin ve hesperidin sayesinde antiviral etki (virüslerin çoğalmasını engelleyici), aurapten, marmin, tangeretin, nobiretin ve psoralen bileşikleri sayesinde ise antitümör etki gösterdiği düşünülmektedir.

Turuncun içerdiği furanokumarinlerden olan bergapten ve oksipeusedanin maddelerinin fotosensitivite yarattığı bilinmektedir. Bunun haricinde bu meyvenin içeriğindeki bergamottin, dihidroksibergamottin ve bergapten’in sitokrom P4503A4 enzimini inhibe ederek, bu enzim sayesinde parçalanan ilaçların metabolize olmasını (parçalanarak atıma hazır hale gelmesini) engellediği, bu nedenle bahsedilen ilaçların etki ve yan etkilerini arttırabileceği düşünülmektedir. 

Turunç meyvesi halk arasında,
  • İştah kaybı ve hazımsızlık gibi şikayetlerin üstesinden gelmek için,
  • Özellikle yağ hücrelerinin parçalanarak kilo kaybını sağlamada yardımcı,
  • Burun tıkanıklığı ve alerjik rinit gibi bazı sorunlara karşı,
  • Kronik yorgunluk sendromuna karşı vücudu güçlendirmek için oral olarak (ağızdan alınarak) kullanılır.
Turunç çiçeğinden elde edilen yağ ve turunç çiçeği halk arasında,
  • Mide ve bağırsak sistemindeki rahatsızlıkları gidermek için,
  • Onikiparmak bağırsağındaki ülseratif durumların tedavisine yardımcı olarak,
  • Kabızlığa karşı,
  • Kandaki yağ seviyelerini düzenleyici olarak,
  • Diyabetlilerde kan şekerini düşürmek,
  • Kanı temizlemek,
  • Karaciğer ve safrakesesindeki bazı bozuklukları gidermeye yardımcı olarak,
  • Kalbi ve dolaşımı uyarıcı olarak,
  • Uyku bozukluklarının tedavisinde sedatif olarak (sakinleştirici, yatıştırıcı),
  • Böbrek ve mesaneyle ilgili bazı hastalıkların tedavisine yardımcı amaçlı,
  • Vücuttaki genel güçsüzlüğü gidermede yardımcı olarak,
  • Kansızlığın tedavisine yardımcı olarak,
  • Mineral metabolizmasındaki bazı dengesizlikleri gidermek için,
  • Etkin bir cilt temizleyici olarak (topikal olarak kullanıldığında),
  • Saç kaybının önlenmesine yardımcı olmak için (topikal olarak kullanıldığında),
  • Bazı kanser türlerinin tedavisini desteklemek için oral yoldan alınarak (ağızdan) kullanılır.
  • Turunç, halk arasında topikal olarak ise (sadece etkilenen bölgenin üzerine sürülerek),
  • Gözkapağı, konjuktiva ve retina iltihaplanmalarının ve retina kanamalarının tedavisinde ,
  • Soğuk algınlığından kaynaklanan halsizlik durumlarında,
  • Bazı mantar enfeksiyonlarının tedavisinde,
  • Başağrısı, kas ağrısı ve romatizmal şikayetlerde,
  • Morarmaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmak için,
  • Nevralji gibi sinir ağrılarının yatıştırılmasında,
  • Dekübitus ülseri (yatalak hastalarda sürekli yatmaktan dolayı yatakla temas eden bölgelerde oluşan yaralar) gibi durumların iyileşmesine yardımcı olmak için kullanılır.
  • Turunç esansiyel yağı, aromaterapide solunarak veya topikal olarak analjezik olarak (ağrı kesici) kullanılmaktadır.
  • Turunç yağı, bazı gıdalara aroma vermek için de kullanılmaktadır. Ayrıca çeşitli sabun, yüz temizleyicisi, vücut losyonu gibi bazı kozmetiklerde ve farmasötik ürünlerde de kullanılmaktadır.
Etkili Olduğu Durumlar: 
  • Bazı Mantar Enfeksiyonlarının Tedavisinde: Yapılan bazı araştırmalar sonucu turunç yağının bazı mantar enfeksiyonlarının tedavisinde işe yaradığı ve mantar öldürücü olduğu görülmüştür. Turunç yağı özellikle "Tinea corporis”, "Tinea cruris” ve "Tinea pedis” türü mantarların tedavisinde işe yaramaktadır. Tinea corporis, tüm vücut bölgelerinde görülebilen yaygın bir mantar enfeksiyonu olurken; Tinea cruris, kasık bölgesinde; Tinea pedis ise ayakta mantar enfeksiyonları oluşturur. 
  • Obezite: Turunç meyvesinin kilo kaybına neden olabileceği düşünülmekle beraber bu konuda yapılan klinik çalışmalar farklı sonuçlar ortaya koymuştur. Yapılan bir çalışmada, turunç, kafein ve sarı kantaron bitkisel bileşiminin, kalori kısıtlaması ve egzersizle desteklendiğinde kilo kaybına neden olduğu görülmüştür. Buna karşın 150 mg turunç ekstresi, kafein ve diğer birkaç bitkisel bileşen içeren bir gıda takviyesinin, kilo kaybını destekleyici bir etkisi olmadığı görülmüştür. Dolayısıyla turuncun kilo kaybına neden olabileceği düşünülmekle beraber, bu konudaki çeşitli klinik araştırma sonuçları nedeniyle daha fazla araştırma yapılmasına ve veri toplanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Obezite tedavisi için yapılan bir çalışmada 975 mg turunç ekstresi, 900 mg sarı kantaron ekstresi ve 528 mg kafein içeren bir bitkisel karışım kullanılmıştır. Bu karışımın kullanımın ise işe yaradığı görülmüştür. Buna karşın 150 mg turunç ekstresi ve diğer bileşenlerden oluşan bir bitkisel karışımın kilo kaybını destekleyici bir etkisi olmadığı görülmüştür. Ayrıca Tinea cinsi mantarların tedavisi için kullanılan turunç yağının günde 1 kez ve  1-3 hafta boyunca kullanılması gerekmektedir.

Eğer turunç meyvesini çay olarak demlemek istiyorsanız, kabaca toz haline getirilmiş meyve kabuğundan bir çorba kaşığı  miktarında bir bardağa koyduktan sonra üzerine 150 ml kadar su ekleyiniz ve 10 dk demleyiniz ve süzerek içebilirsiniz. Bu çayı, gün içindeki öğünlerden yarım saat önce 2-3 kez kullanmanız tavsiye edilir. 

Güvenlik ve Yan Etkileri: Turuncun gıdalarda bulunan miktarının tüketimi güvenli kabul edilmektedir ve Amerika’da GRAS statüsündedir (güvenli). Turunç yağının aromaterapötik kullanımı da (soluyarak veya topikal olarak) güvenli kabul edilmektedir.

Ancak turuncun medikal amaçlarla uzun süreler ve yüksek miktardaki kullanımı güvenli kabul edilmemektedir. Bununla beraber turunç suyu ve turunç meyvesi ekstrakları, klinik araştırmalarda uygun dozlarda ve kısa sürelerde güvenli bir şekilde kullanılmıştır. Ancak turunç meyvesi uyarıcı özelliklere sahip olduğundan bazı insanlarda ciddi yan etkilere neden olabileceği düşünülmektedir. Turunç kullanan bazı kişilerde iskemik inme gibi beyni ilgilendiren çok ciddi yan etkilerin yanı sıra, taşikardi (kalbin sık sık ve düzensiz atması), anjina, miyokard enfarktüsü, ventriküler aritmi ve hatta ölümle sonuçlanabilen çeşitli kalp fonksiyon bozuklukları gibi ciddi vakalar rapor edilmiştir.

Turuncun gıdalarda bulunan miktarının tüketimi çocuklarda, gebelerde ve emziren kadınlarda da güvenli kabul edilmektedir. Ancak bu bitki çocuklar, gebeler ve emziren kadınlarda medikal amaçlarla kullanılmamalıdır, özellikle bu bitkinin fetüs üzerindeki etkisi bilinmediğinden kullanımından kaçınılmalıdır.

Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim: 
  • Uyarıcı Özelliği Olduğu Bilinen Diğer Bitkiler ve Gıda Takviyeleri: Uyarıcı olduğu bilinen bitkiler ve gıda takviyeleri arasından efedra, kafein, kahve gibi kafein içeren bazı içecekler, guarana ve mate’yi örnek olarak verebiliriz. Bu bitkilerin turunç gibi uyarıcı bir bitkiyle beraber kullanımının teorik olarak hipertansiyon gibi bazı kardiyovasküler fonksiyon bozukluklarını tetikleyebileceği düşünülmektedir. 
  • Panax Ginseng: Q-T intervali (aralığı), kalp ritmiyle ilgili olduğu bilinen bir parametredir. Turunç ve Panax ginseng gibi bazı bitkilerin bu aralığı uzatabileceği düşünülmektedir. Özellikle bu iki bitki beraber kullanılırsa bu etkinin daha da güçlü olacağı ve kalp ritminde bazı bozukluklar meydana gelebileceği düşünülmektedir.
İlaçlarla Etkileşim: 
  • Kafein: Kafein ve turuncun beraber kullanımı, sağlıklı yetişkinlerde tansiyonu ve kalp atım hızını yükseltebileceğinden, ciddi kardiyovasküler yan etkilere neden olabileceği düşünülmektedir.
  • Sitokrom P450 3A4: Turunç, kısmi olarak vücuttaki sitokrom P450 3A4 enzimini inhibe etmektedir (üretimini azaltmaktadır). Dolayısıyla bu enzim sayesinde metabolize olarak yıkıma uğrayan ilaçların, turunç ile beraber kulanımının, ilaçlara ait yan etkileri ve etkileri arttırabileceği düşünülmektedir. Bahsedilen ilaçlardan bazıları: kalsiyum kanal blokörleri (diltiazem, nicardipin, verapamil), kemoterapötik ajanlar (etoposide, paclitaxel, vinblastine, vincristine), antifungal ilaçlar (ketokonazole, itrakonazole), glukokortikoidler, cisapride (Propulsid), losartan (Cozaar), fexofenadine (Allegra), dextromethorpan (Robitussin vs..), felodipine (Plendil), midazolam (Versed) vs..
  • Monoamin Oksidaz İnhibitörleri: Monoamin oksidaz, vücuttaki serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi bazı monoaminlerin yıkımından sorumlu olan bir enzimdir.  Monoamin oksidaz inhibitörleri ise, bu enzimin çalışmasını durdurarak, monoaminlerin parçalanmasını önler. Monoamin oksidaz inhibitörleri sıklıkla depresyon hastalarına reçete edilmektedir. Turuncun içerdiği tiramin, oktopamin ve sinefrin bileşenleri de MAO enzimi tarafından yıkıma uğradıkları için, bu enzim çalışamaz duruma geldiğinde, bu maddelerin kandaki miktarlarının aşırı artabileceği, bahsedilen sebeple tansiyonun aşırı yükselerek hipertansif krize neden olabileceği düşünülmektedir.  Bu yüzden MAO inhibitörü kullanan hastaların, kesinlikle  turunç kullanmaması önerilmektedir. Bazı MAO inhibitörü ilaçlar arasından fenalzin (Nardil) ve tranilsipromin’i (Parnate) örnek olarak verebiliriz. 
  • Q -T İntervalini Uzatan İlaçlar: Turunç ve kafein gibi bazı uyarıcı özelliği olan ilaçlar, Q-T intervalini uzatmaktadır. Bu sebeple turuncun Q-T intervalini uzatmak için kullanılan ilaçlarla beraber kullanımının, bahsedilen etkiyi güçlendireceği ve  ventriküler aritmiye neden olabileceği düşünüldüğünden, bu kombinasyonun kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Q-T intervalini uzatan bazı ilaçlar: amiadaron (Cordarone), disopiramid (Norpace), dofetilide (Tikosyn), ibutilide (Corvert), prokainamid (Pronesty), quinidine, sotalol (Betapace), tioridazin (Mellaril) vs...
  • Uyarıcı İlaçlar: Teorik olarak fenilpropanolamin, pseudoefedrin ve kafein gibi merkezi sinir sistemini uyarıcı maddelerin turunç ile beraber kullanımı, turuncun sinepinefrin içerdiğinden dolayı, hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler riskler meydana getirebileceği düşünülmektedir.
Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi: 
  • Başağrısı: Turunç kullanan bazı kişilerde başağrısı şikayeti meydana geldiği görülmüştür. Bu bitkinin sinepinefrin ve oktapamin içeriğinden dolayı migreni ve kaynağı bilinmeyen başağrılarını tetikleyebileceği düşünülmektedir.
  • Hipertansiyon: Yapılan bazı araştırmalarda özellikle kafeinle beraber tüketilen turuncun, sağlıklı insanlarda tansiyonu yükselttiği tesbit edilmiştir. Fakat yapılan diğer bir grup çalışmada ise böyle bir etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak turuncun hipertansiyon hastaları üzerindeki etkisi deneysel olarak araştırılmadığı için bilinmemektedir. Bu nedenle teorik olarak turuncun tansiyonu yükseltebileceği düşünüldüğünden, hipertansiyon hastaları tarafından kullanılmaması önerilmektedir.
  • Dar Açılı Glokom: Dar açılı glokom, şiddetli göz ağrısı, görme azalması, gözde kızarıklık, mide bulantısı ve kusma gibi belirtilerin görüldüğü bir göz hastalığıdır. Turunç meyvesinin içerdiği sinepinefrinin ise bu hastalığı daha da şiddetlendirebileceği düşünülmektedir.
  • Uzun Q-T İnterval Sendromu: Turunç ve kafein gibi bazı uyarıcı özelliği olan ilaçlar, Q-T intervalini uzatmaktadır. Bu sebeple turuncun, uzun Q-T interval sendromu görülen kişiler tarafından kullanımı, hastalığı daha da şiddetlendirebileceğinden kullanımı önerilmemektedir.
  • Cerrahi Operasyon: Bilindiği gibi turunç uyarıcı bir etkiye sahip olduğundan kalp atım hızını ve kan basıncını arttırabilmektedir. Bu sebeple cerrahi operasyondan önce hastalara, en az 2 hafta öncesinden turunç kullanımını kesmeleri önerilmektedir.
  • Taşiaritmi: Taşiaritmi, kalp atımlarının mutlak düzensizliğiyle ortaya çıkan bir kalp ritim bozukluğudur. Yapılan bazı araştırmalarda özellikle kafeinle beraber tüketilen turuncun, sağlıklı insanlarda kalp atım hızını yükselttiği tespit edilmiştir. Fakat yapılan diğer bir grup çalışmada ise böyle bir etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak turuncun taşiaritmi hastaları üzerindeki etkisi, deneysel olarak araştırılmadığı için bilinmemektedir. Bu nedenle teorik olarak turuncun taşiaritmiye sebep olabileceği düşünüldüğünden, bu hastalar tarafından kullanılmaması önerilmektedir.
German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili çok değerli bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.
Turuncun German Commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:
  • İştahsızlık
  • Hazımsızlık şikayeti
Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Nagranga

Tadı: Acı - kekremsi

Kullanılan Kısımları: Turunç meyvesinin kabuk kısmı, turunç çiçekleri ve çiçeklerden elde edilen uçucu yağ

Enerjetiği: Isıtıcı

Sindirim Sonrası Etkisi: Acı

Doshalar Üzerindeki Etkileri: Vata ve Kapha’yı azaltırken, Pitta’yı arttırır

Genel Nitelikleri: Karminatif (sindirim sistemindeki gazı giderici), ekspektoran (balgam söktürücü), stimulan (uyarıcı), stomaşik (mide güçlendirici), kanamayı durdurucu, antispazmodik (spazm giderici)

Kullanım Alanları: Turunç Hint herbalizmine göre iyi bir kan temizleyici ve iştah düzenleyicidir. Özellikle yemeklerle beraber tüketildiğinde hazma yardımcı olur. Skorbüt tedavisinde sıklıkla kullanılır. Anemi, sinirsel zayıflık, nevrasteni ve raşitizm gibi bazı hastalıklara yakalanmış çocuklar için eşit miktarda turunç suyu ve portakal suyu karıştırılarak verilirse, bu karışım iyi bir besleyici olacaktır. Turunç hazımsızlık, sindirim sisteminde gaz birikimi  ve bu tarz sindirim sistemi rahatsızlıkları için oldukça rahatlatıcıdır. Genel yorgunluk gibi durumlarda vücuda güç verdiği düşünülmektedir.

Taze turunç kabuğu cilde sürülerek uygulandığında, akne ve egzama gibi bazı rahatsızlıkların tedavisi için etkili olacaktır. Ayrıca turunç meyvesinden elde edilen lapa, sedef hastalığının etkilediği cilt kısımlarına sürüldüğünde faydalı olacaktır. Turunç çiçeklerinden elde edilen bitki suyu ise uyarıcı ve rahatlatıcı özelliği sayesinde histeri gibi sinirsel bazı sıkıntıların tedavisinde kullanılabilir. Turunç çiçeği ve çiçekten elde edilen uçucu yağ, parfüm yapımında da sıklıkla kullanılmaktadır.

Çince İsmi: Zhi Shi

Genel Nitelikleri: Besleyici, kan basıncını yükseltici, karminatif (sindirim sistemindeki gazları giderici ve güçlendirici), az miktarda kullanıldığında bağırsakları rahatlatıcı, yüksek miktarda kullanıldığında peristaltik hareketleri arttırıcı (bağırsak hareketleri)

Etkilenen Organ Meridyenleri: Mide, dalak, kalın bağırsak

Kullanım Alanları: Çin tıbbında özellikle turuncun olgunlaşmamış hali kullanılır. Citrus grubundan olan diğer bitkiler gibi sindirime yardımcıdır. Özellikle durgun "qi”yi dağıtarak hareketlendirir. Uterus ve mide için iyi bir tonik olduğu düşünülür. Olgunlaşmamış turunç, gebelikte, "qi” eksikliğinde ve mide soğukluğunda kullanılırken oldukça dikkatli olunmalıdır. Çin tıbbına göre günlük kullanım miktarı 3-9 gram kadardır.