Aromaterapi koku ile tedavi demek DEĞİLDİR, kokulu bitki yağları ile terapi demektir.

Aromaterapide "koku” kavramı da anladığımız anlamda "güzel koku” demek de değildir, yani bazı bitkilerin yağları parfüm mantığında kullanılamaz, kendilerine has bitkisel kokuları vardır ama son derece faydalı etkiler yapar.

Aromaterapi; fiziksel, zihinsel ve duygusal tedavi için, 
bitkilerden distilasyon veya benzer bir teknikle elde edilen öz sularının kontrollü ve etkin kullanımı 
olarak tanımlanmaktadır.

Bu özsuları yağ şeklindedir. Bazı yağlar uçucudur yani bir süre sonra havaya karışarak yok olurlar. Bunlara esansiyel yağ denir (gül, kekik, adaçayı, okaliptus vb..). Oshadhi’de 450 çeşitten fazla bitkinin yağı esansiyel yağı bulunmaktadır.

Aromaterapide çokça kullanılan diğer yağ çeşidi de taşıyıcı (baz) yağlardır. Bunlar pres yöntemiyle elde edilen ve elde edilmesi daha kolay olan yağlardır (zeytinyağı, badem yağı, argan yağı, jajoba yağı v.b.). Bu yağlar çok konsantre olan esansiyel yağları hafifletmek, seyreltmek için kullanıldığı gibi, bazıları tek başına da çok etkilidir (çörekotu yağı)

Aromatik esansiyel yağı, bitki’nin, yaprak, çiçek, kök, sap, dal, meyve, tohum ve dikenlerinin içinde ki küçük torbacıklarda depolanan güneş enerjisidir. Buna, bitkilerin "yaşam gücü" veya "ruhu” da denebilir.

Saf haldeki esansiyel yağlar son derece konsantredir. Etkileri, bitkinin kendisi kullanmaktan 100 ila 10,000 kez daha fazla olabilir. Çok güçlü olmasına rağmen, esansiyel yağlar genel olarak güvenli kabul edilir. Ilaç aksine çok nadiren herhangi bir olumsuz yan etkileri vardır. Bu kadar zarasız doğal ürünlerin, bazen çok büyük yaraları vardır, hatta bazen "mucizevi” demek doğru olur.

*Aromaterapi, hastalığı değil kişiyi tedavi eder.
*Fizyoloji’de, Yaşam gücünü ve dolaşımını arttırır.
*Beden’in kendi kendini tedavi edebilme zekasını uyandırır.
*Yüksek oranda oksijen emme kapasitesine (ORAC) sahiptir.
*Hastalıkların ve yaşlanmanın başlıca sebebi olan serbest radikalleri dağıtma ve çözme özelliğine sahiptir.
*Küçük moleküler yapısı sayesinde, hücresel ve en ince düzeyde ki dokuların, hatta duygu ve düşüncelerin bile içine nüfuz edebilme özelliğine sahiptir.

Aromaterapi ile;
*Fiziksel beden güçlenir.
*Sağ ve sol beyin aktivitesi dengelenir, birbiriyle uyum sağlar.
*Nabız birkaç saniye içinde normalleşir.
*Bağışıklık sistemi güçlenir.
*Sinir sistemi dengelenir.
*Sindirim sistemi güçlenir.
*Tüm vücut sistemleri, kas ve kemikler güçlenir, arınır ve dengelenir.
*Hafıza ve öğrenme kapasitesi, konsantrasyon ve yaratıcılık artar.
*Uyku, iştah, tansiyon dengelenir.
*Depresyon, panik atak, migren, astım, bronşit tedavisine etkilidir.
*Endorfin ve Serotonin hormonları salgılanır. Bunlar ağrı kesici ve neşe-sükunet- huzur yayan hormonlardır.
*Duygu ve düşünceler olumlu yönde değişir!

Bitkilerin özü, insanın "ince düzeylerini” besler. Fiziksel bedenimiz çoğu zaman beslenebilir, ancak "ince bedenlerimiz” yani; duygu ve düşünce hücrelerimiz çoğu zaman yetersiz beslenmektedir. Aromaterapi, bu anlamda ince boyutta besin sağlayarak bize unutmuş olduğumuz yönümüzü hatırlatir, denge ve bütünlük hissi sağlar.