Crocus sativus
  • Türkçe Adı: Safran
  • İngilizce Adı: Saffron
  • En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Safran, Hindistan, Balkanlar ve doğu Akdeniz bölgesine özgü bir bitkidir. Bu bitki Hindistan, İspanya, Fransa, İtalya ve Orta Doğu’da yetişmektedir.
Kullanılabilir Kısımlar: Bitkinin medikal amaçlarla kullanılan kısmı stigma (çiçeğin içindeki dişicik tepesi) ve boyuncuk’tur (dişicik boynu). Çok daha nadir olmak üzere bazen çiçeğin taç yaprakları (renkli yapraklar) da kullanılmaktadır.

İçeriğindeki Bileşenler: Apokarotinoid glikozidleri (krosin vs..), pikrokrosin (apokarotinoidler  vs..), uçucu yağ (safranal vs..), karotinoidler (likopen, alfa-, beta-, gama-karoten), sabit yağ ve nişasta başta olmak üzere birçok bileşen içermektedir.

Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Safran olarak bildiğimiz, sofralarımızda kullandığımız ve sarı rengiyle yiyeceklere renk katan baharat, safran bitkisinin çiçeğindeki dişicik tepeciklerinin, bitkinin diğer kısımlarından ayrılarak elde edilmesinden oluşur. Safranın içeriğindeki en temel bileşenler krosinler, pikrokrosinler ve uçucu yağdaki safranal’dır. Safranın içindeki pikrokrosin maddesi (%4), bu baharata acı tadını kazandırırken, safranal maddesi ise baharatın kokusundan sorumludur.

Krosetin maddesi ise krosin’in aglikonudur.  Yapılan ilk çalışmalar sonucu krosetin maddesinin, plazmadaki oksijen dağılımını arttırdığı görülerek, bu nedenle ateroskleroz ve benzeri hastalıklara iyi gelebileceği düşünülmüştür. Yapılan diğer çalışmalar ise bu maddenin, kandaki kolesterol ve trigliserit seviyesini düşürmek için etkili olabileceğini akla getirmiştir. Krosetin’in etkisini, kan proteinlerinden biri olan albumin’e bağlanarak gösterdiği düşünülmektedir.

Az miktarda safran, sindirim sistemini uyararak sindirimle ilgili salgıların salınmasını tetiklemektedir. Daha yüksek dozlarda ise özellikle uterustaki düz kasların kasılmasını sağlayarak, düşüğe neden olabileceği tahmin edilmektedir.

Safranın anti-kanser etkisi gösterebileceği düşünüldüğünden çeşitli deneyler yapılarak bu konuya odaklanılmıştır. In vitro çalışmalarda (canlı dışı, cansız ortamda yapılan çalışmalar) safranın, tümör hücrelerinden oluşan hücre topluluklarının büyümesini önlediği görülmüştür. Bunun üzerine hayvanlar üzerinde de bazı deneysel çalışmalar yapılmıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda safran ekstresi, yapay olarak deri kanseri meydana getirilmiş sıçanlar üzerinde denenmiştir. Safran ekstresi topikal olarak hayvanlardaki kanserli dokunun üzerine uygulandığında, veya  oral olarak (ağız yoluyla) hayvana verildiğinde, her iki seçenekte de, kanserli dokunun büyümesinin durduğu gözlenmiştir. 
Safran halk arasında oral olarak,
  • Astım, öksürük, yineleyen öksürük  gibi bazı solunum yolları hastalıklarında,
  • İnsomnia (uykusuzluk) gibi bazı sıkıntıların üstesinden gelmek için,
  • Midede gaz birikimi ve hazımsızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarını yatıştırmak için,
  • Depresyon, korku ve şok gibi bazı psikolojik durumların veya rahatsızlıkların tedavisinde veya tedaviye yardım amaçlı,
  • Dismenore (sancılı adet görme) ve pre-mensural sendrom (adet öncesi huzursuzluk ve gerginlik) gibi kadınları ilgilendiren bazı şikayetlerde,
  • Ağrı ve kan tükürme gibi bazı durumlarda,
  • Erken boşalma gibi bazı istenmeyen durumları önlemek için,
  • Çok kuru cildi rahatlatmak için,
  • Ekspektoran olarak (balgam söktürücü),
  • Afrodizyak olarak ve terlemeyi teşvik etmek için oral yoldan (ağızdan alınarak) kullanılır.
  • Topikal olarak safran, halk arasında saç dökülmesini önlemek için kullanılmaktadır.
  • Safran, bazı yiyeceklerde yiyeceğe sarı renk vermek için veya aroma kazandırmak için kullanılabildiği gibi baharat olarak da kullanılmaktadır.
  • Safran yağı, parfümeri sanayiinde bazı parfümlerde kullanılabildiği gibi, tekstil sanayinde ise bazı kumaş boyalarında renk verici olarak kullanılmaktadır.
Etkili Olduğu Durumlar: 
  • Depresyon: Oral olarak ve 6 hafta boyunca, günde 30 mg.lık safran ekstresi takviyesi kullanıldığında, majör depresyonun bazı semptomlarının azaldığı rapor edilmiştir. Bu tedavi yönteminin, depresyonun tedavisinde klasik olarak kullanılan, günde 100 mg’lık imipramin ile kıyaslanabilecek düzeyde olduğu görülmüştür. Ancak günlük 100 mg. İmipramin dozu, subterapötiktir (depresyon tedavisi için düşük doz).
  • Premenstural Sendrom (PMS): Yapılan bazı araştırmalar, günde 2 kez 15 mg’lık safran ekstresi kullanan kadınlarda, 2 mensturasyon döngüsü (adet dönemi) sonrası, meydana gelen premenstural sendromun şiddetinin belirgin oranda azaldığı görülmüştür.
Kullanım Şekli ve Dozaj: Birçok bilimsel kaynakta safranın tıbbi kullanımı için belirli bir dozaj belirtilmemesine rağmen, özellikle depresyonun üstesinden gelmeye yardımcı olmak için günde 30 mg, premenstural sendromu önlemek için ise günde 2 kez 15 mg olacak şekilde kullanımı tavsiye edilir.
Not: Safranı saklarken ışık almamasına dikkat ediniz.

Güvenlik ve Yan Etkileri: 
Safranın gıdalarda bulunan miktarlarda kullanımı güvenli kabul edilmektedir ve Amerika’da gıdalardaki kullanımı GRAS statüsündedir (güvenli). Safranın uygun dozlarda medikal amaçlı kullanımı da güvenli kabul edilmektedir. Örneğin 30 mg.lık safran ekstresi içeren bir bitkisel gıda takviyesinin 6 haftaya kadar kullanımının güvenli olduğu görülmüştür (Çalışma 6 hafta sürdüğünden 6 haftaya kadar güvenli diye bahsediliyor. Daha uzun süreli kullanımıyla ilgili herhangi bir veri mevcut değildir.).

Ancak safranın medikal amaçlarla yüksek dozlarda kullanımı güvenli değildir. Örneğin günlük 5 gram safran tüketiminin yan etkilere neden olabileceği görülmüştür. Günlük 12-20 gram safran kullanımının ise ölümcül olabileceği düşünülmektedir. Safranın medikal amaçlar için kullanılan miktarı, düşüğü tetikleyebileceği için gebeler tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır. Emziren kadınlardaki güvenliği ile ilgili olarak ise herhangi bir araştırma yapılmadığından yeterli veri mevcut değildir, bu nedenle tavsiye edilmez.

Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim: Herhangi bir etkileşim rapor edilmemiştir.

İlaçlarla Etkileşim: Herhangi bir etkileşim rapor edilmemiştir.

Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi: 
  • Bipolar Bozukluk: Safranın antidepresan etkileri olduğu düşünülmektedir ve bazı depresyonlu hastalarda hipomani oluşturabileceği görülmüştür. Bu nedenle teorik olarak safran, bipolar bozukluk görülen hastalarda mani durumunu (çok genel tanımlamak gerekirse mani, aşırı mutluluk, konuşma, hareket, öfke vs.. gibi aşırı tepkilerin görüldüğü ruh hali durumudur) veya hipomani durumunu (mani’nin daha hafif seyreden hali) tetikleyebileceği düşünülmektedir.
  • Çapraz Alerji: Eğer Lolium, Olea (zeytin de bu cinsteki bitkilerin içine dahildir) ve Salsola cinslerine ait bitkilere karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsanız, safrana karşı da alerjik olabileceğiniz için dikkatli olmalısınız.
Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Nagakesara

Tadı: Acı - kekremsi - tatlı

Kullanılan Kısımları: Çiçeğin dişicik kısmı (çiçeğin dişi üreme organı)

Enerjetiği: Serinletici

Sindirim Sonrası Etkisi: Tatlı

Dosha’lar Üzerindeki Etkileri: Vata, Pitta ve Kapha’yı dengeleyici

Genel Nitelikleri: Alteratif (kanı temizleyici), emenogog (adet düzenleyici ve söktürücü), afrodizyak, rejuvenatif (yenileyici, gençleştirici), stimulan (uyarıcı), karminatif (sindirim sistemini güçlendirici ve rahatlatıcı), antispazmodik (spazm giderici)

Özellikle Etkilediği Sistemler: Dolaşım, sindirim, kadın üreme sistemi ve sinir sistemi

Kullanım Alanları: Safran Ayurveda’da menstural ağrıyı gidermede ve menstural bozuklukları düzenlemede, menepoz sıkıntılarını gidermek için, kısırlığın tedavisine yardımcı olarak, kansızlık tedavisine destek olarak, karaciğer büyümesinde, histeri ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkları gidermek için, bel ağrısı ve romatizmal ağrılar gibi bazı sıkıntıların hafifletilmesinde, öksürük ve astım gibi solunum yolları enfeksiyonlarında, kronik diyare durumunda ve nevralji gibi bazı hastalıklarda kullanılmaktadır.

Safran özellikle dolaşım sistemi, kadın üreme sistemi, kan ve metabolizma için çok güçlü fakat pahalı bir canlandırıcı ve yenileyicidir. Pitta’yı azaltmak ayrıca karaciğer ve dalak gibi organların dengesini sağlamak için en iyi bitkilerden biridir. Safran, özellikle kadınlar için en etkili uyarıcı ve afrodizyaklardan biri (vajikarana) olarak kabul edilir.

Safran tek başına bir besleyici ve canlandırıcı olmasının yanı sıra, diğer bitkilerin de besleyici ve canlandırıcı özelliklerini ortaya çıkarmasında yardımcıdır. Özellikle üreme sistemindeki dokuların ve diğer vücut dokularının üretimini teşvik eder.

Bu bitki, süte karıştırılarak kullanılabileceği gibi shatavari (Asparagus racemosus) veya melekotu (Angelica sinensis) gibi tonik özellikli bitkilerle beraber de kullanılabilir ve bu sayede bu bitkilerin etkisini daha çabuk ve kolay göstermesini sağlar. Ya da yiyeceklere baharat olarak katıldığında, gıdaların daha kolay sindirilmesini ve besinlerin dokuların daha derinlerine kadar taşınmasına yardım eder. "Sattvic” özellikte olduğundan aşka enerji, bağlılık ve merhamet gibi duygular kattığı düşünülmektedir. Bu özelliğinden dolayı "Bhakti Yoga” yapanlara önerilir.
A
ncak safran uterusu uyardığından ve yüksek dozlarda kullanıldığında düşüğe neden olabileceğinden gebelere önerilmez. Çok yüksek dozlarda narkotik özellik gösterebilir. Ayurveda’ya göre günlük kullanım miktarı 100-250 mg kadardır. Toz olarak tüketilebileceği gibi süte karıştırılarak ya da çay olarak demlenerek de kullanılabilir.